Protetik Tedaviler

Çürük, dişeti hastalıkları veya yaşa bağlı çeşitli nedenlerle doğal dişlerini kaybetmiş bireylerde ağız boşluğunun fonksiyon ve estetiğinin yeniden kazandırılmasında, diş protezleri önemli bir rol oynamaktadır. Bu protezlerin yapımında amaç, bireylerin bozulan çiğneme, konuşma, yutkunma gibi fonksiyonlarını yerine koymak ve kaybolan estetiği yeniden sağlamaktır. Her biri benzersiz bir amaca hizmet eden ve farklı ihtiyaçları karşılayan çeşitli diş protezi türleri mevcuttur.

Hareketli Protezler

Birden fazla eksik dişin yerini alan, takılıp çıkarılabilen diş protezleridir. Alt ya da üst çenedeki tüm dişlerin eksik olduğu ağızlarda kullanılan tam protezler ve bir grup dişin eksik olduğu durumlarda kullanılan kısmi protezler olarak iki başlıkta incelenebilirler. Hareketli protezler, metal ve akrilik kullanılarak geleneksel yöntemlerle üretilebildikleri gibi özellikle metal alerjisi sorunu yaşayan hastalarda PEAK, Deflex gibi farklı esneklik ve dayanıklılıktaki materyallerden de üretilebilmektedir. Protezler üzerinde kullanılan yapay dişler ise yüksek estetik beklentileri karşılayacak şekilde porselen olarak hazırlanabilmektedir.

Hareketli Protezler Mide Bulantısı Yapar mı ?

Faringeal refleks olarak da bilinen öğürme refleksi vücudun istenmeyen maddeleri veya yabancı nesneleri ağız boşluğundan uzaklaştırmaya çalıştığı doğal bir somatik tepkidir. Diş hekimliği tedavilerini ve protez kullanımını oldukça zorlaştırabilen bu refleks bazı durumlarda farklı teknikler uygulanarak kontrol altına alınabilir. Protezin alışma süreci içerisinde kısa süre ile takılıp çıkartılması, protezi takar takmaz naneli ya da hoş kokulu yiyeceklerin ağıza alınması, protezi takınca dikkati başka yöne çekecek kitap okuma, bir işle ilgilenme gibi aktivitelerin yapılması alışma döneminde bulantının azaltılmasına yardımcı olabilecek yöntemlerdendir.

Sabit Protezler

Dişlerin ağız içinde görünen kısmı kuron olarak adlandırılır. Bu kısımda çürükler veya travmalar sonucu oluşan madde kaybı, dolgu ile tamamlanamayacak kadar büyükse, ya da dişte renk ve şekil kusurları varsa bu dişlere farklı materyallerle kaplama işlemi uygulanabilir. Kuron protezi olarak adlandırılan bu işlem zirkonyum gibi estetik materyallerden ya da metal – porselen birleşiminden hazırlanabilir. Ön bölgedeki dişlerdeki kusurlar için Empress, E-max gibi tam seramik, estetik sistemlerle yapılan uygulamalarda hastaların kendi dişleri ile kusursuz benzerlikte kuronlar üretilebilmektedir.

İki diş arasında bulunan dişsiz boşlukların tamamlanmasında kullanılan köprü protezleri sabit olmaları açısından sıklıkla tercih edilmektedir. Bu protezlerin ömrü, kullanılan materyallere, doğru planlamaya ve hastanın ağız bakımına göre oldukça uzun olabilmektedir.  Zirkonya ya da Alumina ile güçlendirilmiş altyapıların kullanılması ile hem estetik hem de kırılmaya dirençli protezler üretilebilmektedir.

İmplant Destekli Protezler

Ağızdaki tam ya da kısmi dişsiz boşlukların sabit protezlerle tamamlanması için diş sayısının yeterli olmadığı durumlarda implant destekli protezler oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu protezler hareketli ya da sabit olarak planlanabilirler. Protezin tasarımına göre üst yapı parçaları vidalı ya da simante (yapıştırma) olarak üretilebilmektedir. Protez çeşitlerinin kendi içerisinde barındırdıkları avantajlar ve dezavantajlar değerlendirilerek vakaya uygun tasarım sonrasında hastanın kaç adet implanta ihtiyaç duyduğu belirlenmektedir. İmplant çevresinde yapışık dişeti miktarı ve kemik seviyeleri değerlendirilerek kemik tozu ihtiyacı olup olmadığı bilgisi genellikle radyolojik görüntüleme ve ağız içi muayene aşamaları sonrasında tespit edilebilmektedir. İmplant operasyonu öncesinde alınan üç boyutlu volumetrik tomografilerin incelenmesi ile panaromik radyografilerde tek yönlü olarak değerlendirilen sinüs boşluklarının üç boyutlu olarak incelenmesi gerekli olabilir. Bu 3D görüntüleme sistemleri kemiğin her yöndeki kalınlığını net bir şekilde ölçülebilir kılarak cerrahi sırasında karşılaşılabilecek komplikasyonları en aza indirmektedir.

Hastaların düzenli kullandığı bazı ilaçların implant uygulamasına engel olması sebebiyle muayene aşamasında hekiminize tıbbi geçmişiniz ve kullanmakta olduğunuz ilaçlarla ilgili detaylı bilgi vermeniz önemlidir. İmplant destekli protezlerin temizlenmesinde sadece fırçalamanın yeterli olmayabileceği, diş ipi ara-yüz fırçası ağız duşu gibi farklı temizleme yöntemlerinin kullanılmasının gerekebileceği bilinmelidir. İmplant destekli protezler diş hekiminiz tarafından belirlenen rutin kontrollerle diş taşı oluşumu, kemik erimesinin takibi, yumuşak doku reaksiyonları açısından takip edilmelidir.